DEM Parti YSK önünde: Herkesi darbeye karşı dayanışmaya çağırıyoruz

DEM Parti eş genel başkanları Wan'daki darbeye karşı herkesi dayanışmaya çağırdı; "Wan halkının iradesinin gasp edilmesine izin vermeyeceğiz" dedi.

HALK İRADESİNE DARBE

 

DEM Parti eş genel başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ile MYK üyeleri ve milletvekilleri, Wan’da AKP eliyle seçmen iradesine yapılan darbeye ilişkin Yüksek Seçim Kurulu (YSK) önünde açıklama yaptı.

Bakırhan, "Önceden kayyumlar aracılığıyla yapılan darbe, şimdi yargı ve mevcut yasalar eliyle yapılmaya çalışılıyor. "Wan halkının iradesinin bu tür oyunlarla çarçur edilmesine izin vermeyeceğiz" dedi.

Bakırhan, "Daha dün Cumhurbaşkanı, 'Halkın iradesine ve sandık sonuçlarına saygı duyacağız' demişti. Ne oldu, hemen bir gün sonra ne değişti? Van halkının gasp edilen iradesi halk iradesi değil mi, sandık sonucu değil mi? Bu sözlerinde acaba Cumhurbaşkanı 'Kürtler hariç' mi demek istemiştir" diye belirtti.

Bakırhan, şunları da söyledi:

"Bu bir siyasi darbedir. Bu darbe karşısında bütün Kürtler, Türkiye’deki emekçiler, yoksullar, Türkiye halkları olarak karşı duracağız. Bu siyasi darbeyi kesinlikle kabul etmeyeceğiz. Bu hukuksuzluğu ortadan kaldırmak için birlikte dayanışmaya çağırıyoruz.

Bu durum sadece DEM Parti’nin sorunu da değil. Vicdan sahibi, onur sahibi, içinde biraz demokrasi kırıntısı kalmış Türkiye’deki herkesin sorunudur.

Türkiye’deki bütün siyasi partileri, demokratik kitle örgütlerini, duyarlı bütün kesimleri bu siyasi darbe karşısında Van halkıyla dayanışmaya, DEM Partiyle dayanışmaya çağırıyoruz. Bu haksızlığı, hukuksuzluğu ortadan kaldırmak için birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz."

'HEP BİRLİKTE BU DARBENİN KARŞISINDA DURACAĞIZ'

Tülay Hatimoğulları, "Sevgili Abdullah Zeydan hakkında seçimlere 48 saat kala, cuma akşamı 5’e 5 kala bu konu gündeme getiriliyor. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Bunu asla kabul etmeyeceğiz" dedi.

Tülay Hatimoğulları, şunları da söyledi:

"Adeta bir siyasi darbedir. Bu siyasi darbeye ne Kürt halkı ne Van halkı ne Türkiye halkları ne de Türkiye’deki demokrasi güçleri asla ve asla geçit vermeyecek. Hep birlikte biz bu siyasi darbenin karşısında duracağız. İki dönem haksız ve hukuksuz bir şekilde kayyum atayarak Kürt halkının seçme ve seçilme hakkını ortadan kaldıran anlayış şimdi böyle hukuk numaralarına başvuruyor. Bu siyasi bir darbedir, altını kalın kalın çiziyoruz.

İktidar yaşadığı hezimetin intikamını DEM Partililerden almaya kalkarsa büyük yanılır.
Bu karardan derhal dönülmelidir.

Türkiye’deki bütün demokrasi güçlerini Van halkının yanında olmaya davet ediyoruz. Kayyım rejiminin bir versiyonu olan bu yöntemlerin devam etmesine asla izin vermeyeceğiz. Bu konuda bütün kamuoyunu duyarlı olmaya davet ediyoruz."